POWERLIFTING&FITNESS TERİMLER SÖZLÜĞÜ
Sizlerin de bu sözlükte bulamadığınız ve spor biliminde veya fitness ortamlarında duyduğunuz terimler varsa bunları yorum kısmında belirterek, size yardımcı olmamızı kolaylaştırabilirsiniz.
A
Abdominal: Karın ile ilgili olan. Karın kaslarının da sık sık abdominal olarak adlandırıldığını görebilirsiniz.
Abdüksiyon: Orta hattan uzaklaşma.
Addüksiyon: Orta hatta yakınlaşma.
Aerobik: Uzun süreli olan ve düşük-orta şiddette yapılan çalışmalardır.
Agonist: Kas kasılmasında doğrudan çalışan kas. Örneğin, leg extension hareketinde agonist kas quadriceps femorisdir.
Ağır yüklenmeler: 1 RM’nin %80 üstü ile yapılan çalışmalardır.
Akut: O an meydana gelen.
Akut yorgunluk: Antrenman yüklenmelerinden dolayı kaynaklanan kısa süreli yorgunluk.
Amino asitler: Proteinlerin oluşturan yapı taşlarıdır. Gelişim sağlamada etkin olan bileşiktir.
Antrenör: Antrenör genel ya da ilgili spor dalına özgü bir biçimde spor etkinliklerini ve antrenmanlarını yaptırabilme, sporcuyu teknik, taktik, motorik özellikler, psikolojik, sosyolojik ve zihinsel açıdan amacına uygun verimliliğe ulaştıran kişidir.
Antagonist: Agonist kasların tersine çalışan bir etkiye sahip olan kas. Örneğin; leg extension. hareketinde quadriceps femoris agonist kas ise hamstring kasları antagonist kaslardır.
Anterior chain: Vücudun ön zincirini oluşturan kaslardır, Bunlar; chest (göğüs), ABS (karın kasları), quadriceps (ön bacak).
Anterior pelvic tilt: Pelvisin öne doğru eğilmesi, kalçanın dışa doğru çıkması ve belimizde kavis oluşması.
Anabolik: Alıştırma ile kas dokusu üretme yeteneği, doku yapısının oluşturulması.
Antikatabolik: Katabolizmanın önlenmesi (yıkımın önlenmesi).
Anabolizma: Vücut dokusunun oluturulması veya metabolizmanın yapımı.
Anaerobik: Kısa süreli ve yüksek şiddetli gerçekleştirilen çalışmalar.
Antioksidan: Vücutta doğal olarak bulunan veya dışarıdan alınan, serbest radikallerin giderilmesini sağlayan maddeler.
Antrenman günlüğü: Antrenmanda gerçektirilmiş olan çalışmaların gelişimini vb. durumları kaydetmek için kullanılan belge, dosya, not alma…
Antrenman: Üst düzey bir verimlilik, istenilen özelliklerin geliştirilmesine yönelik yapılan çalışmalar.
Anterior: Önde, ön tarafta bulunan.
Aşırı yüklenme: Kuvveti arttırmaya yönelik olan yüklenmeler.
ATP : Adenozin trifosfat, vücuttaki tüm hücrelerin işlemesi için gerekli enerjiyi sağlayan yüksek enerjili fosfat bileşiği, kas kasılmasında büyük bir önemi bulunmaktadır.
Atrofi: Kullanılmama durumu veya hastalık, rahatsızlık sonucu kas kaybı.
Atım hacmi: Kalbin her sistolünden sisteme yollanan kan miktarı.
B
Bağ: Kemikleri birbirine bağlayan doku.
Beden eğitimi: Oyun, cimnastik, spor gibi bütün eğitici bedensel etkinlikleri içeren temel kavram olup bedensel etkinlikler içinde ve bedensel etkinlikler aracılığı ile verilen eğitimdir.
Bench: Bank anlamında kullanılır. Örneğin, gym salonlarında bulunan düz banklar.
Bench Press: Benche yatarak göğüs üzerinden halteri iterek yapılan bir egzersiz.
Bioenerji: Vücudun besinlerden karbonhidrat, yağ ve protein gibi öğeleri enerji kullanabilir bir biçimde dönüştürme süreci.
Biyolojik yaş: Cinsel olgulaşmaya bağlı olan yaş. Kötü yaşam tarzı ve olumsuz durumlar olumsuz açıdan bunu etkilemektedir.
Biyomotor yetenekler: Kuvvet, sürat, dayanıklılık, çeviklik, çabukluk vb. gibi vücudun etkinliklerinin gerçekleştirilmesini sağlayan yeteneklerdir.
Biceps: İki başlı anlamına gelir. Genellikle insanlar kol kaslarını düşünür fakat vücudumuzda başka iki başlı kaslar da vardır.
Bodybuilding: Vücut geliştirme; kas kütlesinin artırılması ve simetrik bir görünüme ulaşma.
Bro: ‘Kanka’ anlamında kullanılır. Bilinçsiz şekilde antrenman yapan kişilere de bro anlamı kullanıyoruz.
Broscience: Bilimsel olmayan, kulaktan dolma; ancak bilimselmiş gibi ifade edilen iddialar. %50 gerçek %50 büyü ama %100 sonuç
Brachii, brachialis: Kola ait olan (omuz ve dirsek arası).
Brachioradialis: Kol ve radius kemiği ile ilgili olan.
Büyüme hormonu: Büyümeyi ve gelişmeyi uyaran bir hormon.
C
Costa: Kaburga kemiği.
Compound: Bileşik egzersizleri açıklamaktadır. Birden fazla kası aktif şekilde çalıştıran hareketlerdir. Örneğin: Deadlift, Squat vb.
Çabukluk: Uzuvların frekansının geliştirilmesine yönelik çalışmalardır.
Çeviklik: Güç ile hareketlilik ve süratin hızlanma, yavaşlama etkisinden; üçünün ortaklaşa ürettiği başka bir parametredir. Yavaşlama, yön değiştirme ve hızlanma hareketlerinin kısa sürede uygulanması.
D
Deadlift: Yerdeki halterin bele kadar kaldırıldığı, kalça ve sırtı çalıştıran egzersiz.
Deri altı yağı: Deri ve kas arasındaki yağ.
Deload: Aşamalı olarak artan yüklenmelerden sonra bir noktada tıkanıldığı zaman vücudun dinlendirilmesi ve yüklenmelerin düşürülmesi anlamına gelir.
Deficit: Eksiklik, yetersiz anlamında kullanılmaktadır.
Deltoids: Omuz.
Deltoideus: Delta şeklinde olan.
Depresyon: Aşağı çeken, bastıran.
Decline: Aşağı doğru eğik olan. Örneğin, decline dumbell press hareketi.
Dorsifleksiyon: Kaval kemiğine doğru ayağın bükülmesi.
Dorsi: Sırt.
Dinamik: Hareketli olan, hareketli olarak yapılan.
Durgunluk (plato): Gözlemlenebilir bir ilerlemenin görülmediği evre.
E
Eksantrik kasılma: Kasılma sırasında kasın boyunun uzadığı kasılma türü.
Ekspirasyon: Nefes verme.
Ekstansiyon: Açma.
Eklem: Kemiklerin uç uca gelip birleştikleri yer.
Ektomorf: İnce kemikli, dar omuzlu vücut yapısına verilen ad.
Elevasyon: Kaldırma, yükseltme.
Elektromiyografi (EMG): Bir kas ya da kas grubunda uyarılabilen kas zarlarının elektriksel etkinliğinin ölçülmesi.
Endomorf: İri yapılı, genelde kilolu olan sporcuların vücut yapısına verilen ad.
Endorfin: Endorfin hormonu insan vücudunda oluşan ağrılar ve acıların oluştuğu zaman salgılanan bir hormondur. Acıların ve ağrıların bastırılması konusunda hormonun önemli görevleri bulunur.
Enerji metabolizması: Enerji için besinlerin dönüşümü.
Enzim: Bir kimyasal tepkimeyi hızlandıran protein bileşiği.
Erector: Kaldıran, dikleştiren.
Ergojenik: Verim düzeyi arttırıcı.
Externus: Dış tarafta olan.
Explosive: Patlayıcı olan anlamına gelir.
F
Fasikül: Bir bağ dokusu tarafından bir arada tutulan iskelet kas lifleri grubu.
Fascia: Sargı anlamına gelen.
Femoris: Femur ile ilgili olan, femura ait olan.
Femur: Uyluk kemiği.
Fizyoloji: Canlıyı oluşturan yapı ve organların fonksiyonlarını ve bu fonksiyonların nasıl yerlerine geldiklerini gösteren bilim.
Fleksiyon: Bükme. Örneğin biceps (pazu) kasınızı en aşağıdan yukarıya doğru bükmeniz.
Flexibility (esneklik): Bir eklemin en geniş açıda hareket edebilme özelliğidir. Ekleme özel olarak uygulanır.
Fosfojen sistem (ATP-PC): Kısa süreli yüksek şiddetli etkinlikler için kullanılan enerji. Örneğin sprint koşucuları, halter vb. sporlar.
Fosfokreatin (PCr): ATP yedeklerini koruyarak, kas eylemleri için enerji sağlar. ATP-PC sisteminin bileşenidir.
G
Gainz: Genellikle vücut geliştirme sporcularından duyacağınız kas kazanımı anlamında kullanılan ‘kazanç’ terimi.
Gecikmeli kas ağrısı (DOMS): Bir antrenman sonra oluşan kas ağrıları.
Glikojen: Karbonhidratların kas ve karaciğerde depolanma biçimleri.
Glikoz: Karbonhidratların vücutta taşınması.
Glisemi: Kan şekeri düzeyi.
Glisemik indeks: Besinin glikozun sindirim hızı ile karşılaştırıldığında ne oranda ve ne kadar hızlı sindirildiğini ölçmektedir.
Glikolitik sistem: Glikozun parçalanması ile enerji sağlayan enerji sistemi.
Golgi tendon organı: Kaslara binen gerimi denetleyen ve beyne sinyaller gönderen algıç.
Growth hormonu: Tek bir özel hedef organı olmayıp, bütün vücut bölümlerini etkileyerek büyümeyi uyarır.
H
Hemoglobin: Kanda oksijeni taşıyan bileşik.
Hitching: Aksama, aksaklık, aksilik anlamında kullanılır. Örneğin Deadlift egzersizini uygularken dizlerden destek olarak veya ağırlığı sıçratarak kaldırmaya çalışmak.
Hipofiz: Vücuttaki bütün hormonlar çıkarır ve onların yönetiminden sorumludur.
Hipertrofi: Kasın enine kesit alanının genişlemesi, boyut artışı, büyümesi.
Homeostasis: Vücut salgı bezlerinin, sıvısının, kan durumunun, oksijen durumunun belirli bir seviyede tutulmasına yarayan sistem. Dengeli fizyolojik durum.
İ
İntensity: Yoğunluk, şiddet anlamındadır. Antrenmanda ne kadar yük kullanıldığı, hangi şiddet aralıklarında çalışıldığını ifade eder.
İnsülin: Kandaki glikoz ve amino asitleri hücrelere ulaştıran hormon.
İnsülin direnci: Şekeri kontrol etmek için salgılanan insülinin etkisini göstermesindeki zorluk. İnsülin direnci geliştiğinde hücrelere glikoz giremez, kullanılamaz.
İnternal rotasyon: İçe doğru döndürme.
İnternus: İç tarafta olan.
İnferior: Aşağıda, altta bulunan.
İnspirasyon: Nefes alma.
İncline: Eğimli olan anlamında. Örneğin, incline barbell press hareketi.
İzokinetik kasılma: Sabit bir hızda maksimum kasın kasılma şekli.
İzotonik kasılma: Eksantrik ve konsantrik olarak ayrılır. Eksantrik kasın uzadığı, konsantrik kasın kısaldığı bölümdür.
K
Kas: Kasılarak ya da açılarak vücudun her türlü devinimini sağlayan organ. Her kas fasikül denen demetlerden oluşur. Fasiküller dar küçük demetler olan fibrillerden. Daha küçüğüne miyofibril adı verilir.
Kalori: Ölçü birimidir, besinin enerji değerini belirlemek için kullanılır.
Kalp atım hacmi: Kalbin her sistolünde sisteme yollanılan kan miktarı.
Karbondioksit: Karbon moleküllerinin yıkımı sonrası oluşan atık ürün.
Katabolik: Anabolizma sonucu meydana gelen maddelerin enerji elde etmek için yıkılmasına katabolizma denir.
Katabolizma: Yıkım ya da kas dokusu kaybı.
Kardiyak output: Kalbin sol ventirikülünden aort yoluyla tüm vücuda dakikada gönderilen kan miktarı.
Ketonlar: Vücutta bir enerji kaynağı ve bir yüksek yağlı enerji üretiminin önemli bir parçası olarak kullanılır.
Kortizon: Vücutta yağ ve karbonhidrat metabolizmasının düzenlenmesini sağlamaktadır.
Kortizol: Stress anında vücudun salgıladığı bir hormon.
Kronik: Devamlı olarak sürdürülen.
L
Laktik asit: Glikozun yıkıma uğramasından kaynaklanan glikolitik (anaerobik ya da laktik asit) sistemi yorucu artık maddedir.
Lökositler (akyuvarlar): Vücudun savunma mekanizmasını oluşturan birimlerdir.
M
Makro cycle (döngü): Süresi ortalama 6-8 hafta olan antrenman periyodu.
Maksimal yüklenme: 1RM’in %90-100’ı kadar yüklenmeyi tanımlamaktadır.
MaxVO2: Birim zamanda kullanılan maksimum oksijen miktarı.
Magnus: Büyük.
Maximus: En büyük.
Merkezi sinir sistemi: Omurilik ve beyinden oluşmaktadır. Tüm vücuttan gelen bilgileri bütünleştirir ve organizmanın tüm aktiviteleri koordine etmesini sağlar.
Medius: Orta, ortada bulunan.
Mikro besinler: Makro besinlere göre daha küçük miktarlarda vücutta bulunan besinler (vitaminler ve mineraller).
Mikro döngü: Yaklaşık 1 hafta süren antrenman evresi.
Miyofibril: Kas fibrili.
Minimus: En küçük.
Minor: Küçük.
Mobility: Kasların hareket kabiliyetinin arttırılmasıdır.
Muscle: Kas.
Myofibriler hipertrofi: Aktin, miyozin ve çapraz köprü protein artışı. Kasların büyümesi.
O
Orta yüklenme: 1RM üzerinden %50-80 oranındaki ağırlıklarla yükleme.
Otoregülasyon: Vücutta normal fonksiyon için ideal koşulları sürdüren süreçler ve değişimler olarak tanımlanabilir.
Overload: Aşırı yüklenme anlamındandır.
Overtraining: Aşırı antrenmandan dolayı verimin düşmesi. Verimin düşmesi ile birlikte sakatlık riskleri de artmaktadır. Antrenman yüklenmeleri iyi ayarlanmalıdır.
Ö
Ödül günü (cheat day): Belirli kalori alımına vücudun uyumunu önlemek için diyet dönemlerinde kullanılan planlanmış özel bir gün.
P
Pectoralis: Göğüs ile ilgili olan. Örneğin pectoralis major (göğüs kası).
Peak dönemi: Peak dönemi yarışmaya hazırlık dönemidir. Bu dönemde genel olarak antrenman hacmi düşürülür ve yarışma için vücuttaki stres azaltılır. Bu dönemde yarışmada en iyi performans için programlama önemlidir. Dinlenme dönemi de denilebilir.
Pompalama: Antrenman sırasında kan akımının artışı ile kaslarda oluşan etkinlik.
Posterior: Arkada bulunan anlamındadır. Örneğin arka omuz kaslarından ‘deltoids posterior’.
Postür: İskelet sistemimizin doğru duruş şeklidir. Vücut kısımlarının diziliş ve düzenini ifade eder.
Posterior pelvic tilt: Pelvisin içe doğru gömülmesi, Karın kaslarının gergin bel kaslarının güçsüz olduğu durum.
Posterior chain: Vücudun arka zincir kaslarıdır, alt sırttan bacaklarınızın arkasına doğru giden kasların bir grubudur. Bu kaslar: lower back (alt sırt), gluteus (kalça), hamstring (arka bacak), calves (baldır).
Post: “Sonra”, “sonraki” anlamındandır.
Pre: “Önce”, “önceki” anlamındadır.
Protein tozu, desteği: Besin alımının ötesinde günlük protein alımını artırmak için kullanılan bir ek besin.
Protein: Çeşitli şekillerde birbirine bağlanan amino asitlerden oluşan bir karmaşık makro besin.
Protein sentezi: Vücuda alınan besinler büyük moleküller halindeki proteinleri sindirimle parçalarlar. Ortaya çıkan amino asitler hücre içine alınırlar ve vücut yapısına uygun hale getirilirler.
Progressive overload: Aşamalı olarak antrenman yüklenmelerinin artırıldığını ifade etmektedir.
Pronasyon: Ayak tabanının dışa, el iç yüzünün arkaya dönmesidir.
Protraksiyon: Öne doğru çekme anlamında.
R
RM (rep max): Tekrar maksimumu anlamında. Genellikle 1RM de, 1 tekrarda yapılabilecek maksimum ağırlığı ifade eder.
Range of motion: Hareketin başlangıç ve bitiş noktasını temsil eder. Örneğin Bench Press hareketinde ağırlığın göğüse indirilip tekrar yukarı kaldırılması, hareket mesafesidir.
Q
Quadratus: Dört kenarlı, dörtgen anlamında.
Quadriceps: Dört başlı anlamında. Örneğin ‘quadriceps femoris’ kası.
S
Sarkoplazmik hipertrofi: Kasın çapı büyür hücre içerisine su toplar, geçici hipertrofidir. Antrenmanda oluşan pump dediğimiz durumdur. Sürekli antrenman ile sürdülürse aktin ve miyozin sayısı artacaktır.
Scapula: Kürek kemiği.
Serbest radikaller: Bedenin yaşlanmasına, kemiklerin zayıflamasına, saçların ağarmasında ve dökülmesinde, cildin yıpranmasında, kırışmasına vb. sebebiyet veren moleküllerdir.
Sertlik (şiddet, yeğinlik): Antrenmanda sertlik 1RM değerine göre hesaplanmaktadır.
Set: Sporcunun dinlenmeye geçmeden önce belirli egzersizde yaptığı çalışmalardır. Tekrarlar yapılır, ardından dinlenilir ve yeni bir set başlar.
Stretch refleksi: Ani kas kasılmalarında verile geri tepki.
Sternal: Sternum (göğüs kemiği) ile ilgili olan.
Stabilite: Sağlamlık, denge de tutan, dayanıklılık anlamında kullanılır.
Statik: Sabit duran, sabit olarak.
Subscapularis: Kürek kemiğinin altında bulunan.
Supinasyon: Ayak tabanının içe, el iç yüzünün öne dönmesi.
Superior: Yukarıda, üst tarafta bulunan.
Sürekli (kronik) yorgunluk: Sporcunun uzun süreli yorgunluk belirtisi göstermesi ve kolay şekilde toparlanamaması.
Süratte devamlılık: Sürati yüksek hızlarda devam ettirebilme yeteneği.
Squat: Sırtta halter ile çömelerek yapılan kalça ve bacağı çalıştıran egzersiz.
T
Testosteron: Erkeklerde baskın olan cinsiyet hormonudur. Gelişime önemli katkısı bulunmaktadır.
Tekrarlar (reps): Bir set içinde uygulanan alıştırmanın tekrar sayısı.
Tip1 kas tipleri (slow twitch) : Yavaş kasılan kas fibrilleridir (oksidatif fibril).
Tip2 kas tipleri (fast twitch) : Hızlı kasılan kas fibrilleridir ve 3’e ayrılır.
Tip2a: Hem oksidatif hem de glikolitik fibrildir. Kullanılan sporlara örnek: futbol, basketboll vb.
Tip2b: Hızlı kasılan kas fibrilidir, örnek spor olarak: sprint koşucuları, halter sporcuları vb…
Tip2c: Dönüşümlü fibrillerdir. Dönüşüm araştırmalara göre %1 oranındadır, antrenmana bağlı olarak fibrillerde dönüşüm görülebilir.
Ton: 1000 kg’a eşdeğer bir metrik ton.
Tonaj: Bir taşıtın alabildiğin toplam yüktür.
Toparlanma (recovery): Antrenman sonrası stresin vücuttan azaltılması ve diğer antrenmana daha iyi şekilde hazırlanabilmek için yapılan uygulamalar. Örneğin: masaj, beslenme, dinlenme vb.
Tork: Bir kasın dönme kuvveti ya da kas grubunun üretebildiği dönme kuvveti.
Triceps: Üç başlı anlamında.
Trigliseridler: Yağların depo şeklidir. Kas ve deri altı yağ deposunda depolanır.
Trombositler: Kanın pıhtılaşmasını sağlayan mekanizmadır. Bu mekanizma olmasa herhangi bir darbede alınan yaradaki kan duramazdı.
V
Volume: Antrenman hacmini ifade eder. Set x tekrar x ağırlık olarak ifade edilir. Örneğin 100 kg 12 tekrar yapılan bir harekette hacim 1200’dür. 4 set yapılırsa 4800 olur.
W
WADA: Dünya Dopingle Mücadele Ajansı.
WR: Dünya rekorları.